//-->

HİKAYELER

Gelibolu Yarımadası

Gelibolu Yarımadası

Gelibolu, toprakla şehit kan ve kemiğinin harmanlandığı yer. Gelibolu’da varlıkla yokluk, inançla teknik, kalleşlikle mertlik, açlıkla tokluk savaşmış.

Nereye vursan kazmayı, bir şehit anısıyla yüz yüze geliyorsun burada. Bırakın kazma vurmayı, bir sel, bir toprak kayması, çocukların oynarken toprağı eşelemeleri bile, bir şehit hatırasıyla burun buruna gelmeniz için birer vesiledir.

Anıt yapmak için ilk kazma vurulduğunda rütbeli iki naşa rastlanır. Elbisesiyle yatan iki kişiden bir Erzincanlı, diğeri Yunanlıdır.

Anlaşılır ki boğaz boğaza girişilen kavgada ikisi de hayatlarını kaybetmişler, her nasıl olmuşsa üzerlerini toprak örtmüş. Anıt birkaç metre kuzeye inşa edilmiş, kahramanların mezarları ise üzerine yerleştirilen mermer bir yazıtla ebedileştirilmiş.

Anafartalar komutanının konuyla ilgili çeşitli söylevleri alt tarafı dar, üstü geniş anıt levhalarda ölümsüzleştirilmiş. Levhaların alt tarafının dar olması, her an bir şehidin kabrine rastlama olasılığıymış…

Çanakkale Savaşıyla ilgili anlatılan her olay, yürek parçalayıcıydı. Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Sargı Yeri Şehitliği, 57. Alay’ın toptan şehit olduğu yer, müzeler, Anzak Koyu ve anıtı, bir şarapnel parçasıyla Atatürk’ün yaralandığı yer, Hisarlı tepe’de 625 metre kareye inşa edilen 41,70 metre yüksekliğindeki görkemli anıt, müzeler, şehitlikler, şehitlikler…

Gelibolu anlatılmaz. Gezilir ve yaşanır.

Türküm diyen her vatandaşın Gelibolu’ ve benzeri savaş alanlarını gezip bu vatanın bizlere hangi şartlarla kazandırıldığını bizzat görmesini ve şapkasını önüne koyup bir daha düşünmesini öneriyor, Çanakkale Savaşları kahramanlarının anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Bugün 25 ziyaretçi (35 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol